“Yoga” kelimesi maalesef günümüzde sadece dergilerde gördüğümüz yoga pozlarının tam da o ‘mükemmel’ görüntüleriyle yapılabilmesi gibi algılanmaya çok müsait bir hale geldi. Oysa, farkındalık içerisinde yaşamı kapsayabilme yeneteğimizin geliştirilmesi, egzersizden öte, bedenimize saygı ve şefkat geliştirerek hareket farkındalığı oluşturan, zihni özgürleştiren bir felsefe, bir yaşam biçimi yoga. An içinde olabilme, olanı olduğu gibi kabul edebilme kabiliyetimizi geliştiren bir yol. Ama en önemlisi, her beden, her insan için farklı bir yol. Herkesin hem biricikligi ve hem de bütünlüğünü keşfettiren bir dönüşüm yolu.

Öncelikle bir farkındalık çalışması yoga. Bunun için kendi nefesimizi kullandığımız, nefes ve hareket birleşmeye başlayınca zihnin buna uyum sağlamaya başladığı, iç alanımızda olan ne ise onunla bağ kuramaya ve onu yargılamadan olana izin vermeyi bize öğreten bir çalışma. Nefes ve bedende alan açıldıkça zihinde de alan açan ve hayatımızda bir dönüşüm başlatan bir yol.

​

 * Nasıl bir ders;

 

• Beden, zihin ve nefes arasında bağ kuran, özgür akan nefesle, bedenin ve zihnin bütünlüğünü sağlayan,

​

• Bedenin sınırlarının farkındalığı içinde bedenimize saygı ve şefkat duymayı hatırlatan,

 

• Her beden anatomisinin farklı olduğunu farkettirip, kendi bedenine göre yoga pratiğini oluşturmayı sağlayan,

​

• Bedeni güçlendiren, geliştiren,

​

• Olanı gözlemleyip, ona alan açan,

​

• Zihnin geliştirdigi düşünce kalıplarından çıkma pratiği yapan bir yoga dersi.

​

Meditasyon:

​

Meditasyon deyince o kadar karmaşık fikirleri olduğunu görüyoruz ki insanların. Öncelikle meditasyonu anlamak ve deneyimlemek gerçekten önemli bir hale geliyor. Esasen tüm öğretilerde (Zen, Budizm, Paganizm, Tasavvuf, Taoizm vb), meditasyon özü aynıdır ve çok da basittir. Sadece çok basit olduğu için ilk başta çok zor gelebilir.  Meditasyon, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş bir kelimedir ve bu bir şeyi gözden geçirme, üzerinde düşünme gibi bir anlama gelir. Yani esasında meditasyon dediğimiz şey derin düşünmedir (tasavvufi terimlerde bu tefekkür olarak geçer). Ancak, meditasyon, düşüncelerin durduğu bir pratik olarak akıllara gelmemeli. Zira bu imkansız, düşünceler tabii ki zihnimizdeler, çünkü zihnin işlevi düşünce üretmek Meditasyon, bize hiçbir şey düşünmemekten ziyade, düşüncelerin değişken, gelip geçici yapısını farketmemizi ve onları yargısızca izleyebilmemizi sağlıyor. Düşünceler varolmaya devam ediyor, ancak meditasyon yaptıkça bilinç netleşmeye başlıyor ve evrensel varlığımızın özünü yavaş yavaş görmeye başlıyoruz. Meditasyon yaptıkça, içinde bulunduğumuz anın yoğun bir biçimde bilincinde olmaya başlıyoruz ve bu da derin bir doyum vermeye başlıyor insana. Bu yolla, bilincimizi zihinsel faaliyetlerden uzaklaştırıp, son derece uyanık olduğumuz bir "düşüncesizlik boşluğu" yaratabildiğimiz bir alana yavaş yavaş yol alırız.

Farkındalık meditasyonunun düzenli yapıldıkça, beyinde ölçülebilir değişiklikler yaptığı, korteks kalınlığında, sinir hücrelerinin arasındaki iletişimde ve bazı alanlarda hücre yoğunluğunda artış sağladığı bilimsel olarak kanıtlanmış sonuçlardır. Üstelik meditasyon illa oturarak ve dakikalar harcanarak yapılmak zorunda değil, örneğin günlük hayatta çay/kahve içerken bile bir an nefesinize odaklanmanız, bedeninizdeki duyumları farketmeniz bile bir meditasyondur. 

 

​

​